Özellikle her prostat hastalığı tanısı konulmuş hastaya yapılabilmesi , BPH tedavisi alan ancak yan etkileri nedeniyle tedaviye devam edemeyen veya fayda göremeyen hastalarda en hızlı ve güvenilir yöntem olarak alternatif tedavi şekli olması , dahili hastalığı bulunan hastalarda rahatça uygulanabilmesi , kanama ve komplikasyon riskinin en aza indirgenmiş olması , hastaya sonda uygulamasının gerekli olmaması , hastanede maximum 1 gün kalacak olması nedeniyle yöntemi tercih etmekteyiz.
*İdrar yapmada zorlanma , geceleri idrara kalkma , gün içinde sık sık idrara gitme ve idrar akım zaafiyeti şikayeti olan genelde 40 yaşın üzerindeki erkeklerde prostat büyümesi , prostat hastalığı başlıyor olabilir. Bu nedenle başvuran hastalara genel tetkikler ( Fizik muayene ,Tam idrar tahlili , PSA – freePSA , İdrar yolları Ultrasonografisi , Üroflowmetri-idrar akım hızı ) yapılır.
İdrar zorluğu çeken hastalara idrar yollarının Ultrasonografisi yapılarak ; patolojik bir sorun olup olmadığı kontrol değerlendirilmelidir. Böbrek , üreter , mesane ve prostat incelemesi yapılmalıdır. Burada prostat boyutunun ne kadar olduğu ve idrar yaptıktan sonra mesanede idrar kalıp kalmadığı özellikle bakılmalıdır
Üroflowmetri denen idrar akım hızı ölçer cihazla idrar akım kapasiteleri belirlenmelidir. Bu tetkikler sonucunda operasyon olması gereken gruplar için operasyon tipinin kararı verilmelidir.
* Bu tetkiklerden en önemlisi kuşkusuz prostat kanserinin hem erken teşhisine yarayan hem de operasyon hakkında tercih yaptıran PSA , dene kan testidir. Sadece alınan bir kan örneğinde bakılabilir ve 2 saat içinde sonucu belli olur. PSA değerleri normal olan idrar zorluğu ( obstrüksiyon ) yaşayan hastalara medikal veya cerrahi yöntemlerden uygun olanlar tavsiye edilip uygulamaya başlanır.
*PSA yüksekliği saptanan hastalarda akut-kronik prostatit ön tanısı konulanlar antibiyoterapiye alınarak kontrolleri yapılır.
*Fizik muayene de ( Rektal Tuşe ) prostatik nodül saptanan ve / veya PSA yüksekliği olan ve prostatit tedavisine rağmen PSA yüksekliği düşmeyen hastalara TRUS eşliğinde prostat biyopsisi uygulaması yapılır. Biyopsi sonrası patolojisi BPH ( iyi huylu prostat büyümesi ) gelen hastalarda eğer obstrüksiyon bulguları varsa yaşa-hastanın genel durumuna -prostat büyüklüğüne bağlı olarak açık veya kapalı ( TUR ) yöntemlerden seçim yapılır.
*Prostat biyopsisi sonrasında prostat tümörü olan hastalara yaşa- biyopsi sonucuna –genel duruma göre cerrahi , radyoterapi veya hormonoterapi yöntemlerinden seçim yapılarak tedaviye başlanır.
*PVP veya ( photo-selective vaporization ) BPH ‘nin veya prostat büyümesinin cerrahi tedavisi için geliştirilmiş yeni bir tekniktir. Greenlight PV adındaki bu sistemde , özel tasarlanmış KTP adında yüksek bir güç veya yeşil lazer ışık kaynağı ve fiber optik ulaşım sistemi kullanılmıştır. Bu sistemlerin hepsi Laserscope tarafından üretilmiş olup Mayo klinik araştırmacıları tarafından kontrol edilmektedir. PVP , BPH tedavisinde TUR ( P ) yönteminin güvenliği ve garantisiyle minumum yan etkisi olan ışın tedavisini birleştirerek farklı bir tedavi sunar.Hiç bir klinik yöntem bu kadar kısa sürede tedavi imkanı sunmamaktadır. Diğer BPH tedavi yöntemleri hastanın veya doktorun yapacağı uzlaşmayı gerektirmektedir. PVP'de ise uzlaşma değil sonuç vardır. PVP en az invaziv yöntem olarak ortalama 20-45 dakikada ( prostat büyüklüğüne göre değişebilir ) yapılabilmektedir. Greenlight cerrahi lazer sistemi özel olarak tasarlanmış fiber optik alıcı bir sistem içinden laser ışını uyarıları göndermek için kullanılmaktadır.Bu alıcı cihaz endoskopik bir görüntü altında standart bir sistoskop içine yerleştirilerek kullanılır. Bu ışın uyarıları prostatın dokusuna yöneltilerek çabuk ve nazik bir biçimde dokuyu kansız bir şekilde buharlaştırır. Operasyonun ardından hastalar post-op dönemi kolayca atlatarak normal vücut fonksiyonlarına geri dönerler ve cinsel performansla ilgili sorun yaşamazlar. Greenlight operasyonunun sperm çıkışı fonksiyonuna etkisi yoktur.
*Özellikle operasyon süresinin veya kan kaybının çok önemli olduğu KALP-DAMAR SİSTEMİNDEN ameliyat olmuş olan veya BY-PASS lı hastalar , KALP YETMEZLİĞİ , DİABET ( şeker hastalığı ) , HİPERTANSİYON ( tansiyon yüksekliği ) , ASTIM vb KRONİK AKCİĞER HASTALIĞI olanlar , KANAMA EĞİLİMİ olanlar veya ANTİKOAGULAN ( kan sulandırıcı ) kullanan hastalar da , cerrahi girişimlerde YOĞUN BAKIM GEREKLİLİĞİ OLAN hastalarda , yaş nedeniyle operasyon korkusu olanlar , Cinsel aktivitelerinin devam etmesini isteyen ve bu nedenle diğer operasyonları istemeyen hastalar için PVP yöntemi ideal bir yöntemdir.
*Ancak bu yöntemi uygularken hasta seçiçiliğine dikkat etmek gerekmektedir. Prostatik büyümenin tümöral olup olmadığı belli olmayan hastalarda yöntemi uygulamanın sakıncaları vardır.
Prostat tümörü tanısı konulmuş ancak evresi ileri ve/ veya radikal girişim olamayacak ama idrar zorluğu olan hastalarda TUR girişimine göre daha az zararlı, hastanede kalış süresi daha az ve pratik oluşu nedeniyle PVP – Greenlight yöntemini tercih etmekteyiz.
OP.DR.TANSEL KAPLANCAN
ÜROLOJİ DEPARTMANI PROSTAT HASTALIKLARI TANI VE TEDAVİ MERKEZİ