Vücut trilyonlarca hücreden meydana gelir. Bu hücrelerin tamamı, yaşayabilmek için sürekli bir besin (özellikle oksijen ve şekerler) teminine gerek duyarlar ve vücuttan atılması gereken atık maddeler üretirler. Kalp ve kan damarlan, her hücreye kan götürür. Kan, besinleri hücrelere taşır ve hücrelerdeki atık maddeleri alır. Kan dolaşımı olmasa, vücut hızla ölür.
Vücudunuzda yaklaşık olarak 5 ila 6 kuart (litre) kan bulunur. Kan hacminin yaklaşık olarak yarısı, plazma olarak adlandırılan tuzlu sudur; diğer yarısı ise kritik fonksiyonları yerine getiren kan hücrelerinden oluşur. Plazma, şekerleri ve diğer besinleri hücrelere taşır ve atık maddelerin çoğunu hücrelerden alır. Kan hücreleri, kemik iliğinde üretilir ve sonra bu hücreler kana girerler.
Kırmızı kan hücreleri (Alyuvarlar) Vücudunuzda, herhangi bir tür hücreden daha fazla kırmızı kan hücresi (eritrosit olarak adlandırılır) bulunur. Bu hücrelerin her biri yaklaşık olarak 120 gün yaşar ve sürekli olarak daha genç kırmızı kan hücreleriyle yer değiştirirler.
Kırmızı kan hücreleri, akciğerlerden tüm vücudunuzdaki hücrelere oksijen taşırlar. Her bir kırmızı kan hücresinin içinde bulunan ve hemoglobin olarak adlandırılan bir protein, oksijeni taşır ve sonra kana bırakır.
Anemi , yeterli sayıda kırmızı kan hücresinin bulunmamasını kapsayan yaygın bir durumdur. Aynı zamanda, gereğinden fazla sayıda kırmızı kan hücresinin mevcut olduğu sıra dışı durumlar da vardır. Gereğinden fazla sayıda kırmızı kan hücresinin bulunması, kanın koyulaşmasına neden olur ve bu da dolaşımı daha az etkili yapar.
Beyaz kan hücreleri (Akyuvarlar) Beyaz kan hücreleri (lokositler olarak adlandırılır), vücudunuzu, istila edeci mikroorganizmalara ve diğer yabancı maddelere karşı savunur. Bazı beyaz kan hücreleri, jermlere (mikroplara) doğaldan saldırıp onlar içlerine alarak yok ederler (öldürürler).
Aynı zamanda bu beyaz kan hücreleri, diğer benzer jermlere (mikroplara) karşı bir saldırı başlatmak için diğer beyaz kan hücresi türlerini uyarırlar. Bu reaksiyon zinciri, immun yanıtın (bağışıklık sisteminin verdiği tepkinin) bir parçasıdır.İmmün yanıt, diğer birçok öldürücü beyaz kan hücresi türünü de harekete geçirir ve antikor üretimini tetikler. Bazı beyaz kan hücreleri, solucanlar (kurtçuklar) gibi istila edici parazitlere doğrudan zarar veren toksik maddeler üretirler.
Beyaz kan hücrelerinin bağışıklık sisteminin tepkisindeki rolü, Enfeksiyonlar ve Bağışıklık Sistemi Hastalıkları bölümünde detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Çoğu kan hücresi kanseri, beyaz kan hücrelerini kapsar. Yeterli sayıda beyaz kan hücresinin bulunmaması durumu da mevcuttur ve bu, lökopeni olarak adlandırın.
Plateleüer (Kan pulcukları) Plateletler (trombositler olarak adlandırılır), kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan küçük kan hücresi parçacıklarıdır. Bir yerinizi kestiğinizde kanar çünkü kesiğin olduğu alandaki küçük (ince) kan damarların duvarları zedelenmiştir ve bu kanın kaçmasına olanak sağlar.
Plateleler, yaralanmanın olduğu alana giderek birbirlerine ve kan damarının yaralanmış uçlarına yapışırlar ve sızıntıyı önleyip daha fazla kanın kaçmasına engel olan bir tıkaç (pıhtı) oluştururlar. Plazmada bulunan kimyasallar pıhtıyı güçlü ve kalıcı kılar.
Plateleler, arterin (atardamarın) büzüşmesine (daralmasına) neden olan birçok madde salgılayarak arterler (atardamarlar) gibi daha büyük kan damarlarında oluşan yaralanmaları onarmaya da yardımcı olurlar. Bu, yaralanmış olan damardan kaçan kan miktarını sınırlandırır ve keisğin olduğu alandaki kan akışını yavaşlatır. Damarın bu büzüşmesi olmasa; pıhtı, kan basıncının kuvveti nedeniyle kayıp gider.
Platelelerin bu faaliyeti çok yardımcı olabilmesine rağmen, plateleüerin pıhtı oluşturma ve arterlerin (atardamarların) büzüşmesine de neden olan aynı kapasitesi kalp krizlerine, felçlere ve bacaklarda yetersiz kan akışına da neden olabilir. Plateletlerin bu faaliyeti aynı zamanda venlerde (toplardamarlarda) pıhtı oluşmasına da yol açabilir.
Çeşitli hastalıklar, kandaki platelet sayısının tehlike yaratacak kadar düşmesine neden olabilir ve böylelikle de ciddi kanama riskine yol açabilir. Diğer hastalıklar, Platetlerin işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getire¬memelerine neden olarak kanama riskini yükseltir. Aynı zamanda, gereğinden fazla sayıda plateletin mevcut olduğu bir durum da vardır. Bu, kan pıhtısı oluşturma eğilimini (ve bununla çelişkili olarak, plateletler iyi çalışmadığından kanama riskini) arttırır.
Kan pıhtılaşması karmaşık bir iştir. Kanınızın, örneğin deriniz 1 esildiğinde olduğu gibi, doğal z. manda ve doğru noktada (yerde) pil, ulaşması gerekir. Kan sadece plateletlerden dolayı değil, aynı zamanda kanda bulunan çok sayıdaki farklı enzimden dolayı da pıhtılaşır. Vücudun içinde kan damarları; küçük çarpmalardan, düşmelerden ya da küçük yırtıklara neden olabilen kan damarlarının içindeki yüksek basınçtan dolayı sıklıkla zedelenir (yaralanır). Kanın pıhtılaşma yetisi olmasa, ciddi iç kanamalar oluşurdu.
(Sağlıklı kişilerde) doğanın harikalarından biri, kanın tehlikeli sızıntılar önleyecek kadar pıhtılaşma fakat çok kolayca pıhtılaşmama kabiliyetidir. Vücut, pıhtılaşmayı teşvik eden bazı maddeler ve pıhtıları yok eden diğer bazı maddeler üretir. Bu maddelerin faaliyetleri arasında hassas bir denge mevcuttur, Bu bölümde, bu dengeyi bozan hastalıklar anlatılmaktadır.